"Lysender Spooner’in yazılarında toplumsal sözleşme teorisinin kifayetsizliği yinelenen bir temadır. Bu yetersizlik onu ABD anayasasını özel bir reddedişi yanında genel olarak iktidarın geniş ve yaratıcı bir eleştirisine götürmüştür. Önde gelen bir kölelik karşıtlığı ve bir paradoks olarak Kuzey ABD’nin güney üzerinde iktidarın getirdiği dayatmalardan memnuniyetsizlik ona göre otoritesi için zorunlu bir şart olan rızaya dayanan iktidar için çalışmanın nihayetinde imkansız olduğuna ikna oldu. Spooner’e göre meşru bir iktidar hem pratik ve hem de doğal olarak savunulamazdır."
En kaba haliyle, açık havada ve şarkı, şiir, edebiyat ve felsefe ile “Vatanı” ve doğayı öven alman faşizminin kimi taraftarlarından dolayı; Nazi hareketinin bundan türediğinden dolayı ya da Hitler ve Himler gibi bazı önde gelen Nazilerin iddiaya göre “sıkı vejeteryan ve hayvan severler” olmalarından dolayı ya da organik çiftçiliği desteklediklerinden dolayı bir tartışma vardır. Bunların derin ekoloji taraftarlarının eğilimleri olduğuna bir “delil” olduğunu iddia ederler
"Bu makale “ekofaşizm” kavramına ve ifadesine dair bir incelemedir. Kavramsal bir değeri vardır elbette fakat gerçekten de ilginç bir ifade/kavramdır. Genişçe bir çevre tarafından faşist olmakla nitelenen geçmiş hükümet biçimleri varken – Hitler’in Almanya, Mussolini’nin İtalya ve Franko’nun İspanya ya da Pinochet’in Şili’si – “eko-faşist” bir iktidara sahip olan bir ülke ya da bildiğim kadarıyla, ekofaşist temelde örgütlenmiş olarak kendini ilan eden politik bir örgütlenme asla olmamıştır."
İonesco ile Röportaj
https://www.youtube.com/watch?v=6iPBmuMneoc
Romanyalı tiyatro yazarı Ionesco'nun İspanyolca yayınlanmış röportajının bir kısmını sizler için çevirdim. Alt yazı için ayarlar kısmını kullanabilirsiniz.
Eugène Ionesco: "Kültür, insanları birbirine...
Önceki Sayfa
1. Şiddet Sarmalı
Hristiyan anarşistler Hz. İsa’nın yönergelerini sadece Eski Ahid’in bir yorumu olarak değil, bir emir, insanlığın geçmiş ve geleceği üzerine yorumlama olarak...
"Lysender Spooner’in yazılarında toplumsal sözleşme teorisinin kifayetsizliği yinelenen bir temadır. Bu yetersizlik onu ABD anayasasını özel bir reddedişi yanında genel olarak iktidarın geniş ve yaratıcı bir eleştirisine götürmüştür. Önde gelen bir kölelik karşıtlığı ve bir paradoks olarak Kuzey ABD’nin güney üzerinde iktidarın getirdiği dayatmalardan memnuniyetsizlik ona göre otoritesi için zorunlu bir şart olan rızaya dayanan iktidar için çalışmanın nihayetinde imkansız olduğuna ikna oldu. Spooner’e göre meşru bir iktidar hem pratik ve hem de doğal olarak savunulamazdır."
Açıkçası hayatı bir utanç hikâyesiydi. Dışarıdan belki bir Bolşevik gibi görünüyordu ama aslında sadece birbolshie idi. Hayata kötü başlamıştı ve hayatı giderek kötüye...
"toplumsal kurumların, mülk ilişkilerinin, ekonomi biçimlerinin dönüştürülmesi devrim kanalıyla olamaz. Bu meselelerde, aşağıdan gelen hareket sadece bir şeyleri silkip atar, yok eder ya da terk eder; yukarıdan gelen hareket, devrimci bir hükümet kanalıyla olsa dahi sadece lağveder ve emreder. Oysa sosyalizm yeni bir ruhtan inşa edilmeli, tesis edilmeli, örgütlenmelidir. Bu yeni ruh devrimde fazlasıyla ve tutkuyla bulunmaktadır. Robotlar insana dönüşürler. Soğuk, tahayyülsüz insanlar şevkle ateşlenir. Statükonun tamamı, buna pozitif ve negatif düşünceler de dâhildir, şüpheye kapılır. "
Gerçekten de Evans-Pritchart’ın klasik çalışması olan The Nuer (1940) onların politik sistemini “düzenli anarşi” (ordered anarchy) olarak tanımlamıştır. Harold Barclay’in faydalı ve ferasetli küçük kitabı People without Government’in (1992) alt başlığı ehemmiyetle “Anarşizmin Antropolojisi”dir ve Barclay iktidarsız düzenli bir toplum olarak anarşi ile 19. Yüzyılda ortaya çıkmış politik bir hareket ve gelenek olarak anarşizm arasında bilindik bir farklılığa temas eder.
“Pirahaların hayatı benim düşünme biçimimde devrim yaptı. Her şart altında mutlu olmayı öğretti”. Daniel Everett
Daniel Everett’in yaşamış olduğu 30 yıllık deneyim hem renkli hem...
Coğrafyacı ve anarşist olmak bakımından da Kropotkin’den sonra en fazla tanınan coğrafyacı, yazar ve anarşist. 20 yılda yazdığı 19 ciltlik (La Nouvelle Géographie universelle,...
"Lysender Spooner’in yazılarında toplumsal sözleşme teorisinin kifayetsizliği yinelenen bir temadır. Bu yetersizlik onu ABD anayasasını özel bir reddedişi yanında genel olarak iktidarın geniş ve yaratıcı bir eleştirisine götürmüştür. Önde gelen bir kölelik karşıtlığı ve bir paradoks olarak Kuzey ABD’nin güney üzerinde iktidarın getirdiği dayatmalardan memnuniyetsizlik ona göre otoritesi için zorunlu bir şart olan rızaya dayanan iktidar için çalışmanın nihayetinde imkansız olduğuna ikna oldu. Spooner’e göre meşru bir iktidar hem pratik ve hem de doğal olarak savunulamazdır."