Makaleler
Yaratılışın Felsefesel Versiyonu – H. İbrahim Türkdoğan
Kozmolojik Humoreske à la Günther Anders aşlangıçta Hiç’in ve Boşluk’un Tanrıçası Nu vardı. Nu, kendi halindeydi, daha doğrusu hiçbir hali yoktu; Hiç’in hiçbir şeyi olamazdı, eksik’i de yoktu, fazlası da yoktu. Ve hiçbir şeye gereksinimi olmadığı gibi hiçbir meselesi de yoktu. Çünkü: Hiç hiçtir. Hiç. Ancak günün birinde bir anda ...Hiç Nedir? – H. İbrahim Türkdoğan
“Söylenebilir ne varsa, açık söylenebilir; ve üzerine konuşulamayan konusunda susmalı. […] Yine de dile getirilemeyen vardır. Bu GÖSTERİR kendisini, gizemli olandır o.” L. Wittgenstein iç, bir konuşulamayandır, bir dile getirilemeyendir. Aristo’da birey tarif edilemeyendir (ineffabile), Stirner’de Biricik ve Kendi-olan dile getirilemeyendir vb. Dile getirilemeyen üzerine ne denebilir? Dile getirilemeyen, dile ...Bilinçdışı ve Bir “Öteki” Olarak Virüs – Mustafa Burak Arabacı
"Bir başka ifadesiyle, coronavirüsün kendisiyle asla karşılaşamayız; sadece semptomlarını gösterebiliriz, daha da kötüsü semptomlarını gösterme ihtimali, virüsün ben olduğuma ötekini ikna etmek için yeterli –yaşlıysam, kronik bir hastalığım varsa ya da sigara içiyorsam-. Tıpkı Azınlık Raporu’nda olduğu gibi, şüpheli olma ihtimalim bile beni suçlu (hasta) yapar. Ve artık bana yapılacak ...Totaliter “Muhafazakar” Devlet Toplumdan Ne İster – Numan Bey
"Kemalist militarist-laikler ile İslamcı kesimler arasında oluşan bu ittifak elbetteki ezelden beri devam eden kapışmaların ve özellikle Ergenekon operasyonlarının kendi iktidarını sağlamlaştırmak için bir vasıta görüp Kemalistleri devlet bürokrasisinde ayıklamaya ve ardından diğer İslamcıları – AKP’nin sahiplerini – tehdit etmeye vesile yapan Fetullah Gülen faşistinin darbe teşebbüsüyle yerine oturmuş oldu. ...Devletleşme, Yöneticilerin Ortaya Çıkışı ve Deve Cemal Çetesi (Bölüm 3) – 14 – Bayram Bey
“Yaranlar bilür misiniz ki biz kendüzümüze ne iş itdük? ...biz bahadurlar ve alp yigitler arasında bednam oluruz” tümcesinde gördüğümüz ise, çok sonraları Hegel’in dediği “efendi ile köle”nin efendi tarafından eşit sayıldığının söylenmesidir de. Burada bahadurluk ve alp yiğitlikte beg ve ayaktakımı aynı konumlanışta, eşittirler. Çünkü onların kötü ün ...Max Stirner’in “Saplantısı”: Ludger Lütkehaus’un Tamyetkin Hiç’inde Stirner’in Yaratıcı Hiç’i – H. İbrahim Türkdoğan
Karen Swassjan: “Artistik olmayan bir tarz, kaba, bazen coşkulu – neden olmasın; ama yine de keskin ve tutarlı, Hegel’in eski bir öğrencisine yakışır bu ayrıca. Stirner, iki bin beş yüz yıllık değerlerin görkemli sarayının taşlarını bazen bir köstebek gibi, bazen bir koç gibi, özensiz oluşundan ve estetik gösterişsizliğinden rahatsız bile ...Devletleşme, Yöneticilerin Ortaya Çıkışı ve Deve Cemal Çetesi (Bölüm 3) – 13 – Bayram Bey
Muzaffer’in toplantıdan günler önceki düşünümünde bu kesinlikle yaşanılacak bir karşılaşma ve sorguydu. Çünkü bilgisinde ve bilincinde olduğu bütün devlet aygıtı ve onun işleticileri eşdeyişle nesneleşmiş özneler, rusça “apparat”çike (aygıt, çalışan, personel) upuygundur. Büyüklerinin Muzaffer çağırdığı sanki doğuştan kazanmışlardandır. Elbette bey oğlu olarak doğmak o an ya da ilk çığlıkta ...Devletleşme, Yöneticilerin Ortaya Çıkışı ve Deve Cemal Çetesi (Bölüm 3) – 12 – Bayram Bey
Muzaffer Beg Yönetimin işleyişini çok iyi bildiği için, Cemal ve dokuz arkadaşını alıp birliğiyle Sultaniye’ye doğru yönelir. Yolda Gazan Han’a ulak gönderir. Her şey Muzaffer Bey’in bildiği biçimde gerçekleşir. Bu asla bir gelecekçilik, bir gizemli bilgi vergisi ya da başa devlet kuşu konması tansığı değildir. Ayrıca Muzaffer Bey’in bilgisi varsayımsal, ...Max Stirner ve Varoluşçuluk à la Jean-Paul Sartre – H. İbrahim Türkdoğan
"Hiçbir pedagojik buyruk Stirner’de onurlandırılmaz; her biri ona göre bir bahane ve şaklabanlıktır. Stirner ile bir toplum inşa edilemez (zaten böyle bir istemi olduğu söylenemez), Sartre ile inşa edilebilen bir toplum ise ancak ikiyüzlü olacaktır, her toplum gibi. Diğer taraftan Stirner’in önemi düşünce sistemlerine dair tutarlı analizleri ve bireye bireysel ...Devletleşme, Yöneticilerin Ortaya Çıkışı ve Deve Cemal Çetesi (Bölüm 3) – 11 – Bayram Bey
Çağdaş zamanların başkentleri Bozkır Büyükdevletleri için oldukça yaddır. Onların yönetim yerleri de kendileri, orduları gibi deviniktir. Yönetenler elbette devletin “erkanı” (büyükler, üsttekiler) sayılan yöneticilerdir. Başka bir deyişle hanın destekleri, direkleri, kurulu düzenin dayanakları, tepesindekilerdir. Dönemin üst yöneticilerini imleyen kavram erkan değil “divan ıssı”dır. Bu yönetme işine Yazıcıoğlu’na göre ...Felsefenin Skandal Çocuğu Max Stirner – H. İbrahim Türkdoğan
Rüdiger Safranski’nin Nietzsche-Biyografisinde Stirner-Nietzsche Karşılaşması Giriş Biricik’in skandalını tam olarak anlamamızı sağlayan işte şudur: […] Gelecekten söz eden herkes aldatmak istiyor.”[1] -Peter Sloterdijk- iezsche Yılı” olarak kutlanan 2000 yılında ünlü Alman filozof Rüdiger Safranski Nietzsche üzerine yaklaşık dörtyüz sayfalık bir biyografi yayımladı.[2] Bir kişi ne kadar ya da nasıl kutlanır? ...Hz. İbrahim, Nietzsche ve İbn-ül Arabi Dolayısıyla Şirk Olarak Devlet – Alişan Şahin – 4
Bundan sonra işleyen süreci ve aslında hiyerarşik örgütlenmesiyle Tanrı ve insan arasına giren rahip ve piskoposlarından ve papalarından oluşan kilisesiyle yalana ve puta dönüşen din ve din adamları ve resmi azizleriyle başka bir devlet örgütlenmesinin oluş ve yalanlarını anlatır. Hz. Muhammed’in İslam’ı değil – çünkü İslam Allah ile kul arasına ...Devletleşme, Yöneticilerin Ortaya Çıkışı ve Deve Cemal Çetesi (Bölüm 3) – 10 – Bayram Bey
İlhanlıların 14. yüzyıl başındaki Rum illerindeki uygulamalarını ve olayları anlatan Aksaraylı’nın (K. Mahmud-i Aksarayi) yönetim, düzen ve yöneticileri anlattığı yapıtından yine üç kesimlik bir alıntıyla yönetim aygıtı dışında kalanların ya da halk denilen boyunduruğa vurulmuş çoklukların durumlarını söylemeye ve göstermeye çalışayımHz. İbrahim, Nietzsche ve İbn-ül Arabi Dolayısıyla Şirk Olarak Devlet – Alişan Şahin – 3
"Devlet her yerde hazır ve nazırlığını (Eş-Şehîd) hayatımızın her anına müdahale etme haliyle, yargı ve hukuk yoluyla hikmetle hükmettiğini iddia edip gerekirse öldürme (El-Mümît), cezalandırma, yargılama hakkını kendinde görerek, El-Hakem ve El-Adl; sınırlar koyarak ve topraklara ve insanlara sahiplik ettiğini iddia ederek (vatandaşlık vb.), El-Melik; her şeyi bilme amacı ile ...Kendi-Başına-Varolan Varlık’ın Gölgesinde: Max Stirner ve Max Scheler – H. İbrahim Türkdoğan
"Scheler, nihilizmden kurtulmak için insanların korunmak ve sığınmak adına Tanrı ve tanrıları yarattıklarını özellikle vurgular. İçimizdeki öte-dünyayı barındıracak olan Üstben böylece doğmuş olur. Üstbenin oluşması insanlaşma sürecidir, tanrılaşma ise bu süreci geride bırakmış olacaktır; ama yine de ikisi her zaman bir arada olacaklardır. Tanrılaşma sürecinde her düşünce ve her sözcük ...Devletleşme, Yöneticilerin Ortaya Çıkışı ve Deve Cemal Çetesi (Bölüm 2) – 9 – Bayram Bey
"Muzaffer’den önce de devletli yöneticiler binlerce kez andlarında, yeminlerinde, söz(leşmele)rinde durmamışlardır. Elbette inandıklarını söyledikleri kitabı, onun buyruklarını bu dönemdeki insanlardan (yargıyetkillik) koşulları gereği daha iyi bilmektedirler. Çünkü Din, devlettir, devlet aygıtlarında yönetici olanların yönetme yetkilerini aldıkları kurumdur. Yönetici “insanlar, yöneticilerinin dininderdirler”. Ancak yemin bozma bir yönetme uygulayımı ve geleneğidir. "Ömer Hayyam – Bir Başka Doğu-Batı Karşılaşması – 5 – H. İbrahim Türkdoğan
"Ömer Hayyam (Omar-i, Omar-e, Umar Chaijam, Khayyam, Khajjam, Xhajjam, Chajjam) 18.05.1048’de Nişapur’da doğar. Hayatı hakkında fazla bir şey bilmeyiz. Çocuk yaşlarda tüm bilim dallarında iyi bir eğitim aldığı bilinir. Öğrencilerine pek hoş davranmadığı ve sert bir öğretmen olduğu söylenir. Rubaileri çoğunlukla öğrencileri tarafından kaleme alınmıştır. Mesleğini yüceltmeyen bir filozof ve ...Hz. İbrahim, Nietzsche ve İbn-ül Arabi Dolayısıyla Şirk Olarak Devlet – Alişan Şahin -2
"Dünya hayatında iktidar elde etmek ve büyüklük taslamak dindarlar için şirk olarak görülmesi gerekirken, ateist bile olsa, her insanın kendi kişisel erkini toplumlar ve kişiler üzerinde kurmak çabasında olan, dini olmasa da içinde büyüdüğü kültürün verileri dolayısıyla ve onun ürünü olarak bireyler kendi erklerini ona (kişi, hükümet, kurum vb.) teslim ...Hz. İbrahim, Nietzsche ve İbn-ül Arabi Dolayısıyla Şirk Olarak Devlet – Alişan Şahin – 1
"Hayatımızın her anında put yerine koyduğumuz ve putlaştırdığımız onlarca belki de yüzlerce nesne, fenomen ve hatta özne başka bir deyişle öteki şey var ki…","Selefi ve benzeri İslam anlayışlarınca uydurulan binlerce hadisle yaşamı ve sözleri üstüne yalanlar uydurulan selefilerin “Hz. Muhammed’i” ile kimi hard-core ateistlerin “Hz.Muhammed’i” birbirinin aynısı olarak tezahür ediyor ...Ömer Hayyam: Bir Başka Doğu-Batı Karşılaşması – H. İbrahim Türkdoğan – 4
"Hayyam’la Stirner’i, bir kez daha ama bu kez birincisinden farklı olarak karşılaştıkları, sıfatlarla tanımlanması zor olan bir yolda, söylenemezliklerinde inceleyeceğiz. Bunu yaparken, dinselle ilintili olmayan yalın mistik bir açıdan yola çıkacağız. Hayyam’ı yalnızca bir Tanrıtanımaz ya da bir dindar olarak anlamak şüphesiz yanlış olurdu. Yukarıda da anlatmaya çalıştığım gibi Hayyam, ...Devletleşme, Yöneticilerin Ortaya Çıkışı ve Deve Cemal Çetesi (Bölüm 2) – 8 – Bayram Bey
"Alverciler mal alırlar, mal satarlar o zamanlar İslam iklimlerinde (bölgelerinde) bulunan kentten kente. Topluluktan topluluğa kervanlar (Ömer Hayyam: Bir Başka Doğu-Batı Karşılaşması – H. İbrahim Türkdoğan – 3
Schopenhauer’de irade yüce bir varlık, insanı esirleştiren kötü bir cindir. Ona karşı gelmek boş bir eylem olur, çünkü insan ona mâhkumdur. Karamsarlık ve mizantropi Schopenhaer’in felsefesinin karakterleridir, Hayyam’sa hayalkırıklığı içinde duyumsal gülüşlerle Hiç’te kaybolur. Stirner’in dilinde konuşacak olursak, Schopenhauer’in iradesi bir saplantıya benzer, sabit bir fikir gibidir. Schopenhauer, iradeyi ...Ömer Hayyam: Bir Başka Doğu-Batı Karşılaşması – H. İbrahim Türkdoğan – 2
Hristiyanlığın savunucusu Püriten Chesterton’a oranla Fernando Pessoa, Hayyam’ın yaşam felsefesini çok daha iyi anlıyor ve Hayyam’ın gündelik felsefesini anlamamızı sağlıyor: “Gülleri seyrederek şarap içmek ona yeterli gelir. Hafif bir meltem, amaçsız ya da plansız bir sohbet ve çiçekler eşliğinde bir kadeh dolusu şarap."Devletleşme, Yöneticilerin Ortaya Çıkışı ve Deve Cemal Çetesi (Bölüm 2) – 7 – Bayram Bey
"Yargıyetkilliğin kurulu düzenine karşı bir bahadurluk: yiğit savaşçılık. Hem de İlhanlıların yüreği “Acem ikliminde”. Cemal’in kırk arkadaşı (yarı) vardır. Onlarla yol kesip soygunlar, yağmalar yapmaktadır. Elbet Yazıcıoğlu (başka bir devletin –Osmanlı- bir yazmanı olarak da olsa) Cemal ve arkadaşları için “harami” adını kullanır. Çünkü Yazıcıoğlu yüz yıldan artık bir zaman ...Ömer Hayyam: Bir Başka Doğu-Batı Karşılaşması – H. İbrahim Türkdoğan – 1
"Goehte’nin Hayyam’a neden ilgi duymadığını aşağıda açıklamaya çalışacağım gibi tahmin etmek mümkün, eğer Goethe Hayyam’ın şiirlerini gerçekten okuduysa. Ama neticede bu konuda kesin bir kanıt yok. Diğer taraftan şu soruyu sorabiliriz: Goethe, Hayyam’ın tüm rubailerini yakından inceleseydi, acaba Ludwig Klages gibi Hafiz hakkında fikir değiştirip Hayyam’ı “en asli deha” olarak ...Devletleşme, Yöneticilerin Ortaya Çıkışı ve Deve Cemal Çetesi (Bölüm 2) – 6 – Bayram Bey
Girişte sözünü ettiğimiz Rum beyliklerinin dağıtılıp yeniden kuruluşu, devletin varlığıyla yokluğunun birbirine karıştığı aralar, kesintiler, kopuşlar/fetretler 1300’lerde çoktan neredeyse süreğenleşmiş durumdaydı o demlerde.Devletleşme, Yöneticilerin Ortaya Çıkışı ve Deve Cemal Çetesi (Bölüm 1) – 5 – Bayram Bey
Metnin konusu olan vakanın özeti. Bu metinde anlatılanlardan hareketle analizler yapılıp sorgulanacak ve yazı devam edecek. (Yazıcızade Ali, Tevarih-i Al-i Selçuk, haz. Dr. A. Bakır, Çamlıca y. 2009, s. 911-921)Devletleşme, Yöneticilerin Ortaya Çıkışı ve Deve Cemal Çetesi (Bölüm 1) – 4 – Bayram Bey
"Arapçanın tevili, Şemseddin Sami’den belirginleştiğini ve yayıldığını sandığım bir yanlış tanımlama ve “kök bulma”yla “meal”e dayandırılır. Meal anlam, kavram, ortaya çıkan sonuç gibi değişmezlik kurgularıdır. Önem ile önemsiz ikiliğinin dikinedizilişi ya da şeylerin altlı üstlü kavranışı mealciliğe içkindir. Mealen ise, özünü ve anlamını alma işlemidir. Bu işi yazacı yazacına yapmaz ...Devletleşme, Yöneticilerin Ortaya Çıkışı ve Deve Cemal Çetesi (Bölüm 1) – 3 – Bayram Bey
Yazıcıoğlu Ali Osmanlı devleti alanında (ıssılık, mülk) o günlerin geleneği olan “tarihler” yazımında ilktir. Bu ilkliği çok önemsiyorum. Çünkü “1299’da kurulduğu varsayılan devlet”in tarih yazını neden 1424’de başlıyor, sorusunu sorduran bir ilklik bu. Yazıcıoğlu’nun ardından Osmanlı topraklarında Osmanlı soyu (hanedanlığı) tarihleri 55-60 yıl sonra yazılacaktır. Bu da bizi adına ...Devletleşme, Yöneticilerin Ortaya Çıkışı ve Deve Cemal Çetesi – 2 – Bayram Bey
"Devletin bilgi üretme aygıtlarının içtenlikli, çoğu zamanda da uyruk yönlendirici bir tavırla ürettiği bilgilerde devletin sürekliliği değişmez bir olgudur. Buna göre her son devlet aslında ilk devletin biçim değiştirmiş bir uzantısıdır. Elbet kargaşalıklı ve devlet kurumlarının etkisizleştiği, yok olduğu dönemler olabilmiştir. "Devletleşme, Yöneticilerin Ortaya Çıkışı ve Deve Cemal Çetesi – 1 – Bayram Bey
Devletin zorlanmadan yönettiği dönemlerde topluluk ve üyeleri kendilerini çevreleyen düşman topluluklar, devletler, düşünceler, gelenekler tarafından yok edilmeye çalışılmaktadır. İçten ya da dıştan gelen güçle/zorla yok edişler toplulukları dağıtıp her durumda yöneticilerin istemelerine uyan bir bütünlük ya da toplumlaştırmayla karşı karşıyadır. Toplumlaştırma sanal bir nesne yaratma, yönetilen uyumlu bir bütünlük iççekmesidir. ...Entelektüelizm, Anti-Entelektüelizm ve Entelektüellerin Deha Kültü – Alişan Şahin
Cehalet, okuryazarlık, entelektüel ve entelektüelizm kavramlarına değinerek entelektüellerin seçkin bir sınıf oluşturduğu ve anti-entelektüelizmin aslında tanımlanmış olduğunu ve yeniden tanımlanması gerektiğini iddia eder.Doğan Şekline Urunmak – BayRam Bey
Kitleler temsil edilemez, çünkü toplumsal olan ve siyaset, temsiliyet ve yasama alanlarına aittir. Bu edilgin sayılamayacak kitlesel duyarsızlık, çok iyi bir güdümleyici olan tepkisizliğe dayalı meydan okuma hakkında ne biliyoruz? Kitle denilen şeye bir anlam kazandıran toplumsal, hiç anlama sahip oldu mu acaba? (J. Baudrillard)Düşe, Düşleme (Murakabeye) Dalmak, Sınırlı Görüş – BayRam Bey
Bektaş Velayetnamesi'nin yorum biçimi ya da menakıbnameler nasıl okunabilir fikrine örnek makaleler serisinin bir diğer bölümüNuman Bey’in 8 Mart’a Dair Sorularına Yanıt Niyetine – Nurşin Altunay
Nurşin Altunay'ın Numan Bey'in 8 Mart Kadınlar Günü vesilesiyle yazmış olduğu makalesini eleştirisiArşa Değin Set Bağlama ve Velayet Kanatları – BayRam Bey
Bayram Bey'in Hacı Bektaş_ı Veli Velayetnamesi'nden Hacı Bektaş-ı Veli'nin güvercin donuyla Anadolu'ya duhulüne dair anlatı üzerinden düşünce dünyası ve hal-i pür melalimize bakışı...Görünmezden Verilen Selam ve Fatma Bacı – BayRam Bey
"Türkiye’deki alevi toplulukları aralarındaki onca ayrıma karşın, başta alevi kadınlar Fatma/Fadime Ana’nın ellerinin yetenek ve eyleyebilme gücünü bir işe başlarken yardıma (medete, imdata) çağırırlar. Bu “bismillah” çekmek yerinedir. “Benim elim değil Fatma Ana’nın eli” denilerek bir işe başlanır. "Kürtler Emperyalizmin İşbirlikçisi mi? Sorusuna Cevap Niyetine – Numan Bey
ABD ve diğer emperyalistlerle işbirliği içinde, özgürlük, dayanışma ve adalet sloganları ile kendi örgüt ve taraftarları hariç tüm adaletsizliklere göz kapayıp ve adaletsizliği bizzat yapanlara, Emperyalizmin işbirlikçilerine dair.Anlam Dünyası (Mana Alemi) ile Gündelik Dünya – BayRam Bey
Hacı Bektaş Vilayetnamesi ve HAcı Bektaş-ı Veli'nin Güvercin donuyla Anadolu'ya duhul etmesini konu alarak algı, algılama ve menakıbnameler ve başka metinler nasıl okunur, anlaşılır sorularını konu edinen bir metindir bu.Güvercini Avlamak – BayRam Bey
"Öykümüz 1200’lerin ilk çeyreğinde, bugün Anadolu dediğimiz yurtlardan bir yurtta başlamakta. İnsanın kuş oluşuna, bir doğan donuna (cevher, yapı, biçim) girmesi üzerine bir söylence." Menakıbı yeniden yorumlama denemesi...Rum Erenleri, Horasan Erenleri – BayRam Bey
Orta Çağ dünyasında Rum abdalları ve Horasan Erenleri'nin anlam dünyasına dair devletli tarih okumalarına karşı anakronik olmayan; birey ve toplum kavramlarını da bu minval üzre sorgulayan önemli bir makale.Kemalizm’den Neo-Kemalizm’e Yeni-Sistem İnşası: Sürece Dair Kısaca – Numan Bey
“Gerek iç ve gerekse dış politik duruşunda Kemalist vesayetten neo-kemalist bir aşamaya gelmiş görünmektedir. Devletin Kemalist vesayet dönemindeki reaksiyonları bugün devralınmış görünmektedir. Bunu ise daha rasyonel temeller üzerinde ama havuç-sopa metaforunun ifade ettiği klasik örnekten ayrılmayarak devam ettirmektedir. Devlet bugün Kemalist jargonun ve ritüellerinin hemen hemen hepsini kabul ederek ama ...“İdeal İnsan Tipi” Üzerinden Osmanlı Toplumunun Evrimi Hakkında Bir Tahlil Denemesi – Özer Ergenç
“Osmanlı toplumu içinde birey, hareketliliğin artmasıyla birlikte, “itaat”in ötesinde, toplum ve devlet konularında kendisini sorumlu tutmadığı bir noktadan, bu konuları düşünen bir birey olma noktasına gelmiştir. Çünkü, daha önce içine pek azının girebildiği “askeri” denen yönetici kadroları arasına çeşitli yollarla re’ayadan çok sayıda birey katılmıştır.”Memiş ile Muhammed Oluş – BayRam Bey
“Palulu Memiş Ağa’nın oluşlarından biri de bu alışveriş anamalını elinde toplaması. Bu oluş nasıldı, nelerle sürdü, niceliği ne kadardı…”, “Yazma Ali Çelebi’nin 1624’te tamamladığı “haza kitabı velayetnamei hünkar hacı bektaş veli” başlığını taşımaktadır.”Osmanlı’nın Son Dönem Bektaşilerine Dair: Erenler Konuşuyor – Rahmi Yağız
“Yedi asır birçok müşküllerle karşılaşmasına rağmen; yaşayan Bektaşilik, daima içine giren şeyler için bir sır olarak kalmıştır. Herkes başka türlü söylemiş, fakat iç yüzünü doğru olarak kimse bilememiştir. Bugün bu tarikatın mahiyeti tamamı ile öğrenilmiştir. Rahmi Yağız, bizzat Bektaşi dedeleri ile konuşarak bu enteresan yazıyı hazırlamıştır. Üç hafta sürecek* seride ...Osmanlılarda Afyon ve Esrar Kullanımı – Abdulkadir Erkal
“Halk arasında ‘maslak’ diye adlandırılan esrarın bunun dışında kullanılan isimleri şunlardır: “keyf, fino, gonca, sarı kız, kaynar, antin, yunan, duman, gubâr, paspâl, hanteriş, kabza, hurde, diş, hindi baba, dalga, haşiş, zâbıt duymaz, nefes, kırma, hûd, yuf, dem, dûd-ı siyâh, kara biber, fülfül.”İki Mektup: Selçuklu Sultanı Melikşah ve Hasan Sabbah’ın Mektuplaşmaları
“Benim dünyaya ve dünya işlerine meylim yoktur. Yapdığım işler ve söylediğim sözler tam olarak hak din içindir.”Oğuz Destanlarını Yeniden Okumak – Aruz’a Sözlükçe (Z) BayRam Bey
“…göçebe yaşamı imrendirici gösteren şey yazıcı ya da anlatıcının sandığı “altın taht”a oturmak değil, bu kendine yeten, artık ürünleri toplulukla birlikte tüketen, tüketmek zorunda kalan, hoşlanarak bir şenlikle bir şenlikte tüketen, ortaklaşa üretip mal varlığı açısından benzeş konumlarda konumlanışın, nesneler iyeliğinin nerdeyse yarını düşünmeyi bir yana bırakıcı bir eli açıklığın ...Oğuz Destanlarını Yeniden Okumak – Aruz’a Sözlükçe (Y) BayRam Bey
“Otonomun anlamı kadar güzel bir şey var mı? Otonomu bu toprakların arapçasındaki muhtar, muhtariyet, ihtar, iftihar gibi sözcüklerin çağrışımları, izleriyle duyumsuyorum. Özerk sözcüğü türetilişinde ve kökünde sorunlu da olsa (türkçe öneksizdir denilir. Erk hiç de grekçe çınladığı denli türkçe çınlamıyor) tanış biliş gelişinden dolayı “gdoaşçılar” bundan olmadık şeyler üretiyor. Herkesin ...Tahakküm, Kadın, Para ve Kumbara: Üslupsuzluk ve 8 Mart – Numan Bey
“Erkek egemen tahakküm kültürünün ve onun dilinin üreticileri sadece erkekler değildir. Hatta daha ziyadesiyle kadınlar vb.dir. O, kamusal ve özel alanda herkes tarafından üretilen bir kötülüktür. Kendini kadın ya da başka bir kimlik altında görmek ve biyolojik ya da ruhsal kimliğinin bunun üstesinden geleceğini düşünmek hayal ve tasavvurlarını gerçekliğe üstün ...Oğuz Destanlarını Yeniden Okumak – Aruz’a Sözlükçe (U-V) BayRam Bey
“Bütün topluluklar gibi Türkmenler de orta dünyadaki insan türünün yaşamının diğer türlerinki gibi bir devreliğine olduğunu öğrenmek zorundaydı. Öğrenmişler ki yomlarındaki dilekleri orta dünyaya yönelik. “yarlu kara taglarun yıkılmasun/gölgelice kaba agacun kesilmesin/kanın akan görkli suyun kurımasun/kanatlarun ucları kırılmasun/(…)/hak yanduran çıragun yana tursun/kadir tangrı seni namerde muhtac eylemesün/…””Oğuz Destanlarını Yeniden Okumak – Aruz’a Sözlükçe (S-T) BayRam Bey
“Azrail’in Dumrul’dan istediği can bulunamadığı için son olarak sevdiği kadınla bir hoşça kal görüşmesi dileyen Dumrul ona “gönlin kimi severise ona vargıl” der. Kadın ona bir sevgi dersi verir. “ne dersin ne soylarsın/ göz açub gördügüm/ gönül verüb sevdügüm/ (…) tatlı damag verüb sorışdugum/ bir yasdukda baş koyub emişdügüm/ (…) ...Hamdûn El-Kassâr ve Melâmetiyye
“Kim hırka giyerse, kim hankaha gidip oturursa dilencilik yapıyor demektir” sözü bu alanda söylenen en eski sözlerden biridir.”Oğuz Destanlarını Yeniden Okumak – Aruz’a Sözlükçe (Ö-K) BayRam Bey
“Kara en başta bir yas rengi. Yas kesinlikle bir olumsuzlama değil. Bu yüzden de kara renk bir olumsuzlama değil. Yine yas rengi olarak gök için de aynı şeyleri söyleyebiliriz. Bunun yanında Türkmenlerin beğenisinde göz rengi olarak önde geliyor.”Oğuz Destanlarını Yeniden Okumak – Aruz’a Sözlükçe (K-O) BayRam Bey
“Hurufilikte (Harfçilik/ yazaççılık) de yüz kutsaldır. “Hurufilere göre, söz, Allah’ın Zatı’nın ulu tecellisidir; aynı zamanda insanın yüzünde de görünür; sözcükler, Allah’ın sırlarının açığa çıktığı yazı, en mükemmel haliyle Kuran haline gelir. (…) En ilginç kuramı, harflerin insan yüzünde yansıdığıdır; elif burun gibi yüzü iki eşit parçaya ayıran ve her zaman ...Oğuz Destanlarını Yeniden Okumak – Aruz’a Sözlükçe (Ç-I) BayRam Bey
“örnek bir Bektaşçı “gülbangı”: “ (…) vaktlerimiz hayr ola, hayrlar feth ola, şerler def’ ola, her geldikce hakklı hayrlısı gele, düşmanlar kahr ola, münkir münafık mat ola, zümre-i Mervaniyan kör ola, abayı ecdadine la’net ola.” (M. Seyfeddin… Derviş Ali, yazı aktarımı M. Ü. Eriş 2007: 54). Aynı yumun Rumeli Babagan ...Oğuz Destanlarını Yeniden Okumak – Aruz’a Sözlükçe (A-C) BayRam Bey
“açuk açuk meydana benzer/ senün alıncugun/ iki şeb çiraga benzer/ senün gözcügezün/ ebrişüme benzer/ senin yelicügün/ iki koşa kartaşa benzer/ senün kulacugun/ eri muraduna yetürür/ senün arhacugun/ at demezem sana/ kartaş derem kartaşumdan yeg/ başuma iş geldi/ yoldaş derem yoldaşumdan yeg”Emperyalistler, Savaş Karşıtlığı ve Riyakarlık – Numan Bey
"Bugün gene Türkiye'de bulunan insanları kendilerine destek çıkmaya çağırmaktalar. "Sivil toplum" örgütü olan bir çok kurumda bu çalışmalar başlamış durumda. Herhangi bir savaşın hiç bir şekilde tarafı olmamanın daha zor bir şey olduğunu bilerek hayır demenin insan için en doğru ahlaki tavır olduğunu düşünüyorum. Sadece savaş istemiyoruz. Barışırsanız bile bu ...8. Aruzla Giden Gelen – Oğuz Destanlarını Yeniden Okumak (SON)- BayRam Bey
“Gaziliği özelleştiren müslümanlıktan çok, devlet “müslümanlığı”yla birlikte bu toplulukçu kavramlar gazi, mücahid kavramları tarafından sindirildi. Bir müslüman akıncılıkla, yağmayla, çalıp çırpmayla, zorla el koymayla bir yaşam boyu yaşanabileceğini açıkça söyleyemez, benimseyemez. Devlet ise zaten bunlarla kurulur, bunlarla yürür. Zor ile el koyma olmadan adı devlete çıkmış yapı ve içini dolduran ...7. Aruzla Giden Gelen – Oğuz Destanlarını Yeniden Okumak – BayRam Bey
9. Okuma, yorum “kazana ben asi olmazam deyu and içdi (…) beyregün sakalını tutdı begler beyrege kıyamadı beyrek aruz kakıdugın burada bildi (150b) (…) aruz gene kakıdı beyregün sakalını berk tutdı beglere baktı gördü kimse gelmez (…) kılıcun tartub beyregün sag uylugın çaldı (…) begler hep taguldı her kişi atlu ...6. Aruzla Giden Gelen – Oğuz Destanlarını Yeniden Okumak – BayRam Bey
“…öykülerdeki toplulukların devlete karşı bir anlam ve anlamlandırma dünyaları olmasıyla müslümanlıkta Alicilikleri çelişmez. Çünkü Ali bin ebu Talib de erkten, devletten, yetkeden hiç hoşlanmaz görünüyor. İslam Peygamberi’nden sonra imamlığın, velayetin, vasiliğin, verasetin kendisinin hakkı olduğunu düşünmesine rağmen halifelikte hak öne sürmez.”5. Aruzla Giden Gelen – Oğuz Destanlarını Yeniden Okumak – BayRam Bey
“Bugün de Alevi Türkmen yaşlıları sakallarını yülürler. Alevi Türkmen kökten gelen kişilerde yalnızca birkaç kocada sakal bulunur. Onlar da sakallarına makas vurmaz, sakalı kendi doğallığında bırakarak bakımını yapar. Sakal bırakınca kestirmek bugün de bir uygunsuzluk sayılır. Unutulan “kırpık” sözcüğü, sakalını kısaltmış dedeleri aşağılamak için kullanılırdı. Kırpığın ağır gönderisi, sakal ile ...4. Aruzla Giden Gelen – Oğuz Destanlarını Yeniden Okumak – BayRam Bey
“Beyler toplanma zorunluluğunu, işleri güçleri bırakamamanın zorunluluğunu, koyunların, develerin, atların bakımı zorunluluğunu üstlenen kişilerdir. Bu üstlenmeden dolayı da oradadırlar. Belirsiz toplulukların, kolun, boyların, boyaltı toplulukların adına oradadırlar. Bu modern bir temsilin ve onun temsilcilerinin aracılığıyla işleyişi ve oluşuyla hiçbir benzerliği olmayan bir var oluştur.”3. Aruzla Giden Gelen – Oğuz Destanlarını Yeniden Okumak – BayRam Bey
“Aruz’un suç olarak adlandırdığı ise devlete gönderen yasanın yasakladığı edimler değil, törenin, yazılı olmayan iyi davranışlarının gösterilmemesiyle ilişkilidir. Töre yasadan farklı olarak suç tanımları yapmaz. İyilikler ve olumluluklar dağarcığıdır. Bunları yerine getirmemek ise cezayı gerektirmez. Töresizlikle damgalanır. Topluluk içinde kınanan davranışsız kalma, kişinin o topluluk içinde tek başına dayanışmasız bir ...2. Aruzla Giden Gelen – Oğuz Destanlarını Yeniden Okumak – BayRam Bey
“Devletsiz siyasal bir bütünlük. Öyküde bu açık bir sav. Bazı biliminsanları yazılı belgelerin, yazıtların, kendi günlerine ulaşmış somut kalıntıların bu gerçeğini benimsemez.”1. Aruzla Giden Gelen – Oğuz Destanlarını Yeniden Okumak – BayRam Bey
“Kazan’ın evi topluluğun bütün bölümlerinin birlikte katıldıkları (… bile yağma ederidük) bir toplantıyla ya da bir toy/şenlikle yağmalanırdı. Başlangıcını bilmediğimiz ama üzerinde sözleşilmiş bir kurucu öğedir bu. Neyi kurmuştu? Öykünün gerçeğinde açık olan topluluğun iki kolunun bağını oluşturan bir töreni, bir töreyi, bir toyu gelenek kılmıştı.”1. Okuma, yorumHiç ve Kendilik ya da Hiç ile Yolda iken – H. İbrahim Türkdoğan
“İçine atıldığım şu alçak sonluluk’a karşı başımı her gün yeniden kaldırmak zorundayım. Hâyâllerimle gerçeklerimin nasıl çarpıştıklarını ben, yalnız ve biricik ben, görmek zorundayım. Ben kendimin tek şahidiyim.”Aruz Tutkusu (Günlük Yaşamın Sıradanlığına Gönderme) – BayRam Bey
“Yaşamınız 7/24 iş yeriniz içindi. Onun dışında mutlu bir yaşam olsa işsiz kalan insanlar hiç iş ararlar mıydı? Genel akıl işinizi yitirmemek için elinizden gelmeyenler de içinde her şeyi hiçbir ilkeye, kurala, duyguya, düşünceye bağlanmadan yapın demiyor muydu? Yaşamda başarı bir işin çalışanı olmakla başlayıp başka ölçütlerle derecelendirilmiyor muydu? İşi ...Basat Depegözü Niye Öldürsün – BayRam Bey
“Tarih öncesinde ve tarihte depegözler zayıf ve yenilgi anında çoğun “emdü kardaşlar kıyma banga” der. İnsanın aklı Basat’ın sözüne ve ediminin bundan sonrasına razı olmuyor ya, yine de bir ferahlık sarıyor insanın bağrını; çünkü depegöz bağırlar yakmıştır, yakmaktadır, bağır yakıcıdır. “mere kavat ag sakallı babamı aglatmışsın/karucuk ag bürçekli anamı bozlatmışsın ...Aruz’un Kanlı Yenilgisi – BayRam Bey
“Devletin olduğu her yerde devletsiz yaşanılan zamanlar, yerler, yaşantılar vardı. İlişkiler, toplanmalar, topluluklar, dağılmalar, bir başına kalışlar, yine buluşmalar, devlet yokmuş gibi onun birçok edimine karşın onları aşıp yaşamalardı insanı hoşnut eden. Bu gerçek mutluluk, doymuşluk ve güven demekti bir yönüyle. Bir süre nedir ki! Usun bir kurgusu olarak kesilmişliğe ...Aruz’un Yalnızlığı – BayRam Bey
“Yöneticiler yok sayılmadan, yokmuş gibi davranılmadan bir şey yapılamazdı. Onlar hiçliğin varlığı olmalıydı. Hiçvarlık. Evet gerçektiler. Solunan havadan, içilen suya dek bunu gösteriyorlardı. Ama bir hiçvarlıktılar. Gerçeklikleri bu hiçvarlığın olumsuzluğu anlaşılmazsa sürer giderdi. Hiçvarlık bu anlayışla doğacak şen güçlerin (yaşamı üretip üretim yerindeki topluluğu dünya çokluğuna çeşitli bağlarla bağlayacak kişi ...Bir Ramazan İzlenimi Yazısı: Oruç, Nefs ve Ahlak – Numan Bey
“Senede bir ay dahi olsa milyonlarca insanın dünyadan kopup kendilerine dönmesine vesile olacak bir söylem ile var olan oruç ve oruç tutan insanlar, bu insanları neden rahatsız eder. Kalpsiz bir dünyada insanların erdemi hatırladıkları ve yılda bir ay içinde bulundukları bu erdem vahası bu insanları neden rahatsız eder”Postkolonyal Evre ve Avuntu – Umut Saygı
ayatri Spivak, eleştirilerinde ve yazılarında, “eskinin sömüren ve sömürülen ilişkisinin artık yeni bir ortaklaşma biçimi olarak karşımıza çıktığını, siyah beyaz ayrımın gri bir işbirliğine büründüğünü ifade eder.” Doğulu yerli; artık batıyı merkez almış ve argümanlarını batılı bir imge olarak üretilmiş “doğululuğunu” (Edward Said) her an yeniden tescilleyecek bir dil ve ...Oğlan Şeyh İbrahim ve Tasavvufî Görüşleri
“İbrahim Efendi kaynaklarda “Oğlan Şeyh, Oğlanlar Şeyhi, Oğlan Şeyhi, Olanlar Şeyhi ve Olan Şeyh” gibi lâkablarla zikredilmektedir. Müstakimzâde Süleyman Sadeddîn’e (Ö.1202/1788) göre İbrahim Efendi, Aksaray’da seccâdenişîn olduğu süreçte daha çok gençlere yönelik faaliyetlerde bulunduğu için gençlerin şeyhi anlamında Oğlanlar Şeyhi diye anılmıştır.”Baba Tâhir Uryân-ı Hemedânî’den Melamet ve Kalender Hal – Şiirleri
"Kendi benliğinden, varlığından kurtulup; ilahi mutlak varlıkta var olmayı ıstıraplarının, acılarının, yersizliğinin tek çözümü olarak gören Derviş; Baba Tahir Üryan, İran’ın (Doğu Kürdistan) Lorîstan – Hemedan şehrinde doğmuş, yaşamış ve orada hakka yürümüştür. İran’da yetişen şâir ve velîlerden. Onuncu yüzyılın sonu ve on birinci yüzyılın başında yaşadı. İsmi Tâhir olup, ...8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne Dair Sorular – Numan Bey
İlkin 28 Şubat 1909’da Amerika’da ortaya çıkıp, sonraki yıllarda belli bir güne sığdırılmayan Kadınlar Günü (Genellikle Pazar gününe denk geldiğinde kutlanıyormuş) Rusya’nın Şubat devriminin (Gregoryan takvimine göre 8 Mart’a denk geliyor) Troçki tarafından Uluslararası Dünya Kadınlar günü ilan edilmesiyle ve sonraki yıl Lenin ve Kolontai tarafından “erkek” olan bir devletin ...Gene Oy, Gene Yalan: Boykota da Hayır, Oy Vermeyin – Numan Bey
Gene bir oy verme seremonisi ile karşı karşıyayız. İnsanları oy vermeye davet edenler bu sefer her zaman yapıldığı gibi birilerinin kendi kafalarına göre hazırlamış olduğu “yeni” anayasa için “referandum”a davet ediyorlar.Küba, Diktatör Fidel Castro ve Solcu Hezeyanlar – Numan Bey
edir gerçek demokrasi?” böyle sesleniyor yaşam boyu iktidarda ve devletin başındaolup, tüm muhalif sesleri kısan ve kovuşturmalara uğratan Küba’nın diktatörüFidel Castro. Ve cevap veriyor “halkın arzularını yerine getirmektir.” Biliyoruz ki Küba bir Amerikalı devlettir. Siyasal ve askeri örgütlenmesiyle tüm tarihi boyunca bir devlet olarak örgütlenmiş ve mevcut siyasal partinin hegomanyasının ...Diyarbakır Saldırısı Üzerine Düşünceler – Sevil Dal
Aynı eylemin birden çok örgüt tarafından üstlenilmesi çok sık karşılaştığımız bir durum değildir. Diyarbakır Emniyeti’ni hedef alan,Seçime Bir Hafta Kala Amerika – Sevil Dal
Amerika, seçime bir hafta kala sistem içi kapışmalar, saflaşmalar, skandallarla freni bozuk bir araba gibi savrulup sarsılıyor.Trump and Clinton Show: Seçimlerde Kaybeden Daima Seyirciler – Sevil Dal
2015 yılında, Hillary Clinton’ın bakan olduğu dönemde bakanlığın resmi e-posta adresi yerine kişisel hesabını kullandığı ortaya çıkmıştı. Federal yasalara göre gizlilik taşıyan belgelerin kişiselEmperyal Projeler: Totaliteryanizm Sularında Demokrasi Haykırışlarıyla Savaşa Doğru – Numan Bey
Darbe teşebbüsü ile yüz yüze kalmış olup, “kırk katır mı, kırk satır mı” sorusuna fiiliyatta cevap dahi veremeyecek halde iken, devlet darbe teşebbüsünün vermiş olduğu meşruiyetle “hukukunu”Demokrasi Yazılar 1,2 – İdris Tütüncü
1- TÜRKİYE’DE DARBE ORTAMI NEDEN VAR? AKP, her seçim döneminde tek parti iktidarı kurmasını sağlayacak çoğunluğu talep eder. Bunun için de sihirli kelimeyi söyler: İstikrar. İstikrar sözcüğü ‘karar’ kökünden gelir. O halde siyasal-etimolojik olarak söylersek ‘tek parti’ ülke için başlatılan kararlı yürüyüş halinin devam etmesidir. İstikrar; karar verme gücüdür, yapmak ...Seyirci Solcuların Hayal Kırıklığı Olarak Darbe Teşebbüsü ve Halk “İnisiyatifi” – Numan Bey
Son yılların sol, özellikle kendisine sosyalist ve “Marksist” demekten beis görmeyen solu üstüne yazmaktan ben de rahatsızlık duymaya başlamıştım.Göçmenlere Sığınma Hakkı ve Vatandaşlık Kime Dokunuyor – Numan Bey
Vatandaşlık kavramı devletlerle ve devletlerin varlığıyla alakalı bir kavramdır. Bu belli bir bölgeye ait ve belli bir ulusa ait olmayı ifade eder.Kur’an’ın Bazı Ayetleri Üzerinde Yapılan Tartışmalara Kendimce Kısa Yanıtlar – Nurşin Altunay
Sık karşılaştığım bir durum var. Yapılan tartışmaların bir yerinde bir ayet, bir sure meali verilip “Burada söylenen şey kötüdür, açıklayın bakalım nasıl açıklayacaksınız”Devlet Terörü ve Sıradanlaşan Terör Dolayısıyla Ölen Siyaset Üzerine – Numan Bey
Terör anarşizmin temel ideallerine ters bir yerde durur. Tarihte terör faaliyetlerine başvurmuş kimi anarşistler olsa dahi bunlar anarşist toplumsal mücadeleler içinde nadir görülen vakalardır.Kuran’daki Yecûc ve Mecûc Kıssasının Bugünkü İzdüşümü: Kapitalizm – Nurşin Altunay
Yecûc ve Mecûc hikayesini ilk duyduğumda çok etkilenmiştim. Hikaye diyorum, çünkü sonrasında kitaba (Kur’an-ı Kerim) baktığımda Yecûc ve Mecûc hakkında hikayede duyduğumdan çok daha az bilgi olduğunu, anlatıların çoğunun ayetlerde geçmediğini gördüm.Şeyh İsmail Maşuki ( 1508- 1528)
"İnsan kadimdir; yaratılmamıştır, yaratandır. Her kişi tanrıdır, her biçimde gözüken odur. Öyleyse görünen tanrıya tapalım... Ruh bir bedenden çıkıp başka bedene geçer. Kabir azabı diye birşey olamaz; ölülerin dirilmesi, soru ve hesap günü de yoktur.”Mültecilerle Dolu Bir Otogarda Dayanışma – Nurşin Altunay
Esenler Otogarı’nda toplanan mültecilerin bir kısmının camiye alındığını ve orada tutulduğunu, bir kısmının ise otogarın çeşitli yerlerinde kaldığını duyduğumda ben de oraya gittim. Elimde ne varsa götürdüm, bir kaç arkadaştan da acil ihtiyaçları talep ettim. Araba tıka basa doldu.Göçmen ve “Milli” Gariban – Umut Saygı
eçenlerde yine mülteci çocukları sofraya davet etmek için dolanırken İzmirli bir kadının bana seslenip “Bizim garibanlarımızı doyurdunuz da sıra bunlara mi geldi” diye sorduğu vakit, “Sen ne yaptın bizim garibanlar için?” demek zorunda kaldığımda ciddi ciddi insandan umut kesmeye başladım. Gariban bile “bizim” olacak çünkü. gariban dahi milli olmalı. Bizim ...Neden ‘göçmen’ yerine ‘mülteci’ demeliyiz?
Sabahları çocuklarınızı uyandırırken hayal edin kendinizi. Onları beslediğinizi ve giydirdiğinizi hayal edin. Kendinizi küçük bir kızın saçını at kuyruğu yapmak için toplarken, küçük oğlunuzla hangi ayakkabıyı giymek istediği konusunda tartışırken hayal edin. Şimdi de siz bütün bunları yaparken, günün ilerleyen saatlerinde onların savunmasız bedenlerini şişme can yeleklerine yerleştirdiğinizi ve hep ...Lacan’ın Ayna Evresi ve İbn Arabi’nin Ayna Metaforu Üzerine Bir Karşılaştırma – Umut Saygi
ususu’l Hikem’de geçen “suretteki benzerlik, ilişkinin en büyüğü, en yücesi ve en yetkinidir; çünkü suret çifttir (iki olmanın nedenidir) başka bir ifadeyle suret, Hakkın varlığını çift yapmıştır. Nitekim kadında varlığıyla erkeği iki yapmış ve onu çifte dönüştürmüştür. Böylece üç ( şey ) ortaya çıkmıştır: Hak, erkek ve kadın.” Bu paragraf ...Temsil Bir Oyundur, Seçimse Bir Yalan: Seçim Tartışmaları Üzerine Bazı Notlar – Numan Bey
7 Haziran seçimleri temsil yalanına inanmayan ve kendini ondan uzak tutan “seçmen vatandaş”ın sisteme eklemlenmesi ve rızasının alınması için bir dönem sistem dışı olanların kendi iradeleriyle muhalefet olmaya ve sistem içine girmeye insanları çağırdığı ve manipüle ettiği seçimler olarak anılacak.Seçimler Ve Sistemin Yeni Manipülatör Siyasal Partisi Olarak Hdp – Numan Bey
Ne kadar cazip hale geldi gidip HDP’ye oy vermek! Gidelim ve oy verelim ki AKP diktatörlüğünü sandıkta yıkalım! Sen hem diktatörlük de, hem de sandık ve oy vererek o diktatörlüğü yıkabileceğine inan!8. Anarşizm ve Din: Dine Bakışta Bazı Teorik Mülahazalar ve Negatif Teoloji – Alişan Şahin
Allah’ı açıklamaktan ziyade, O’nun ne olduğunu bilgi edinme ve muhakeme yoluyla ilahi iyi ve birliğe ulaşma teşebüsü olarak da açıklanan, Apofatik teoloji de denen (karşıtı Katafatik teoloji) Negatif teoloji mistisizmle uyum arzeder. Kendiliğinden ve ani, olağan algılamanın ötesinde, ilahi gerçeğe ulaşmayı bireysel yoldan deneyimlemenin adıdır bir bakıma. Negatif teolojiye göre: ...7. Anarşizm ve Din: Kalenderiler, Hayderiler, Camiiler ve Abdalan-ı Rum – Alişan Şahin
“İlim beni cezbetti ve denizin kenarına getirdi. Vecd beni denize düşürdü ve boğulmaya bıraktı. Denizin ortasında ilimden yardım istedim, beni kurtarmadı ve vecd galip geldi ve beni boğazladı. Kurtulmayı istedim; beni kurtaran ancak cehalet oldu” “Kim Allah’ı ilimle zikrediyorsa O’nu resmi olarak zikrediyordur. Kim de O’nu cehille zikrediyorsa, işte asıl ...6. Anarşizm ve Din: Derviş Hareketleri (Heterodoks, Sufilik Karşıtı Hareketler) – Alişan Şahin
elamilikten farklılaşarak ortaya çıkan derviş grupları, Melametiliğin takva sahibi olan ve bundan dolayı toplumda herkes gibi olma ve herkes gibi görünme, ileri çıkmama, mütevazi bir yaşam sürme, başkalarının hatalarını görmeme ve kendi hatalarını açık kılma ve kendi ve ailesinin ihtiyaçlarını karşılayacak kadar çalışma gibi hallerini başka bir boyuta, toplumdan daha ...5. Anarşizm ve Din – İslam’ın Farklı Kültürlerle Yoğrulmasıyla Varlık Bulan Oluşumlar – Alişan Şahin
Adem’e adem gerektir adem etsin ademi Adem adem olmayınca netsin adem ademi Şeyh İbrahim ir din olarak İslam’ın temel kaynağı Kur’an’dır. Ondan sonra Peygamberin hadisleri gelir. Bu hadisler ise Sahih olan ve olmayan olarak sınıflandırılmıştır. Birçok hadis’in sahihliği konusunda şüpheye düşüldüğünde bunların sahihlikleri derecelendirilerek ifade edilmesi yoluna gidilmiştir. Bunun ötesinde ...4. Anarşizm ve Din: İslamdaki Anarşizm ya da Anarşizmdeki İslam – Alişan Şahin
slam ve anarşizm ilişkisine, İslam ve anarşizmin mülkiyete bakış açılarının ele alınması ile başlanabilir. Kaba bir ifade ile anarşizm, mülkiyeti hırsızlık ve eşitsizliğin görünen yanı olarak tarif eden bir bakış açısıdır. Mülk kavramına gönderme yapan Yunus suresi 10. Ayet, (“İyi bil ki, göklerde ve yerlerde ne varsa hepsi Allah’ındır”) Müslümana ...