Eleştiri
Türkiye’de Sinizm Üzerine Bir Kitap: “Devletin Suretleri”- Alişan Şahin
199'lar Türkiyesi'ni ve insanları politik olarak mobilize eden saikleri antropolojik olarak ele alan kitap hakkında bir değerlendirme yazısıİnsani Sanat ve İnsanlıkdışı Doğa – Herbert Read
“Bir ressam gerçekçi bir dönemde ürün verdiği için gerçekçi olmaz, devlet ona gerçekçi olması gerektiğini söylediği için de gerçekçi olmaz; ya da bir ressam romantik dönemde ürün verdiği için romantik olmaz, dinsel eğilimlerin ağır bastığı bir dönemde ürün verdiği için tinci olmaz vb.”PAUL GAUGUIN – Herbert READ
“Albert Aurier, Gauguin hakkında yazdığı makalede şöyle demektedir: “Ona göre bir sanat eserinde, onsuzda yapılabilecek en son şey, çizim ve boyamadır; yalnızca fikirler önemlidir ve bunlar, birkaç sembolle gösterilebilirler. Artık kabul etmeliyiz ki sanat, her şeye karşın, ‘bir kaç sembolün’ çizilmesi gerektiği dışında Gauguin’in söylediği gibidir. Ayrıca fikirleri renkler yolu ...Bakunin’den Bitmemiş Bir Prometheus Operası – H. İbrahim Türkdoğan
“Kişisel benliğini öldüren Bakunin ateşte görür kendisini, yıkmayacağı bir devlet, bir sistem yoktur, bütün sistemler imhâ edilmeyi beklemektedir; yazgılarıdır bu. Anarşist bir sistem bile Bakunin’in tutkusu karşısında fazla yaşayamaz, o da imhâ edilecektir, hem de Bakunin’in kendi eliyle. Dinmeyen, susmayan bir enerjidir bu.”Anadili (Bir Felsefi Yorum) – H. İbrahim Türkdoğan
“Bu duygu deneyimini edinenler sözcüğün gerçek anlamıyla yaratıcıdır. Yaratıcının yaratma dürtüsü tüm kalıpları kırmasına yol açabileceği gibi, anadili kalıbını da kırmaya er geç yönelecektir. Bu tümceyi şöyle bütünlemem gerekecek: Tüm kalıpların kırılması anadili kalıbını kırmaktan geçer!”İlk ve Son Hayalet: DİL – H. İbrahim Türkdoğan
“Standart dil ile birlikte onu konuşan insanı ve onun soyunu ateşe vermek isteyen batılı düşünür Stirner’dir. Nietzsche yapıcı bir nihilizm ateşiyle dilin standartlığını yok etmeye çalıştı, bunu cüzi miktarda da başardı. Stirner’se yıkıcı nihilizmiyle dilin despotluğunu ateşe verdi.”Wittgenstein’ın Merdiveni – BayRam Bey
“Elbette son zamanlarda dil polisleri iki cinsiyetten insanlardan da çıkıyordu. Dil polislerinin en ateşlileri de devlet kurumlu değil özel kurumlu insanlardandı. Onların çalıştıkları kurumun özel tüzel olmasının önemi yoktu. Çünkü devlet demek bir anlamda da kurumlar bütünüydü. Belki de onları daha ateşli kılan açık bir görevlendirme olmadan “karşılıksız” denetçi, gönüllü ...Mühür: Vasatın Var Olma Çabası – Osman Çakmakçı
“Mühür dergisinin edebiyatımızda ya da şiirimizde hangi boşluğu doldurmak, hangi söylenmemiş ama söylenmesi gereken şeyi söylemek, ya da ne için mücadele etmek için yayımlanmaya başladığını anlamış değilim. Böyle bir kaygılarının olduğunu düşünmüyorum.”Şükrü Erbaş’ı Öldürmesek de Olur! (Şiir Dolayımıyla Bir Zihniyetin Eleştirisi) – Mehmet İşten
Avrupalı ilerlemecilik, modernleşmecilik hiçbir şeyin olduğu gibi kalmasına tahammül edemez. Her şey için belli prototipler vardır. Şehir planları gibi hayat planları, insan planları yapılmıştır.Nefessiz Kalanların Yanında Durmak İstiyorum – Nurşin Altunay
*iki farklı filmin sıradan bir sinema izleyicisi olan bana düşündürdükleri Filmlerdeki kahramanları seviyoruz. Umutsuz olduğumuzdan ve bir masala inanmak istediğimizden mi? Kahramanlar ve peygamberler beklediğimizden mi? Neşeli filmleri seviyoruz, gülmek için sebep bulamadığımızdan ve onlara muhtaç olduğumuzdan mı? Romantik filmler özlemlerimize ve ümitlerimize mi karşılık geliyor? Ya dramlar, trajediler? Bizlerden ...Modernitenin Skopik Rejimi: Görme ve Görsellik – Martin Jay
Sıklıkla iddia edilir ki, Modern döneme premodern selefler ve belki postmodern halefleri, bir bakıma, bir birinden ayıran görme hissi egemen olmuştur. Normalde, Rönesans ve bilimsel devrimlerle başlayan modernliğin tereddütsüzce gözselmerkezli (ocularcentric) olduğu düşünülmüştü. McLuhan ve Ong’un benzer olan iddialarına göre, matbanın icadı teleskop ve mikroskop gibi aletlerin icadının da yardımıyla ...Sanatta Devrimci Bir Akım: Fluxus ve Joseph Beuys – Suhal Sağlan
Fluxus, çok sayıda devrimci sanat akımını doğurmuş olan bir gerilla döneminin, 1960’ların ürünüdür. Bu sözcüğü Amerikalı mimar ve grafik sanatçısı George Maciunos, 1961’de New York’ta A/G Galeri’deki bir dizi konferans için bastırdığı davetiye aracılığıyla tanıtmıştır.Entelektüeller ve Tarihsel Blöf
“Akılsal mucizenin tarihi, sanıldığı kadar parlak değildir. Entelektüeller kendi tarihlerini kendileri yazmışlar VE BU İŞTE BLÖF YAPARAK KENDİ KENDİLERİNİ KAHRAMANLAŞTIRMIŞLARDIR. Alıcıları, aklın ürünlerinin gerekliliği ve önemi hakkında ikna etmek için gürültülü bir reklam kampanyası yürütmüşlerdir.Görsel Kültür: Reklam, Dikkat ve Gösteri Toplumu
Fransız Sitüasyonist Guy Debord güçlü çalışması Gösteri Toplumu’na (1967) “Gösteri imajların bir toplamı değildir; hakikaten o, insanlar arasında imajlar yoluyla aracılık yapan toplumsal bir ilişkidir.” (s.12) sözüyle başlar. Bu söz genel olarak gösteri için doğru olmasına karşın, bir reklamcılık çalışmasında muhtemelen çok daha mantıklıdır.