Site icon İtaatsiz

Devletin Kökeni – 8 – Ticaret – Harold Barclay

Her toplum pratik olarak çeşitli ticari faaliyetle ilişkilenir. İster en Kuzeydeki İnuitler ya da Avusturalya’nın Aborijinleri olsun, ister Güneyin Bushmenleri gibi avcıtoplayıcıların hayatının bir parçasıdır ticaret. Bahçeci ve tarım insanları için bu belki de daha önemlidir. Daha ilk toplumlarda ticaret hemen hemen sadece güzellik, gösteriş ve rahat sağlayan mamullerle sınırlıydı. Yaşamsal ihtiyaçların hepsi yerel olarak sağlanmaktaydı ve sadece topluluğun yaşam alanında bulunamayan materyaller dışarıda aranırdı. Orta Çağ’da bile ticaret baharat, deri, kıymetli metaller, ipek, kaliteli atlar ve benzeri şeylerle sınırlıydı. Sadece modern devletler her akla gelen maddenin ticaretini yapmaya başlamıştı. Bu özellik Kanada kerestesi, domuzu ve sığırlarının ABD’ye, ABD’ninkilerin Kanada’ya ihraç edilmesi gibi anlamsız derecede bir alışverişe ulaşabilir.

Ticaret safiyane bir şekilde bazı malların edinilmesi amacı ile ortaya çıkmaz. O aynı zamanda evlilikle ilgili düzenlemeler yapmak, diplomatik bağlar kurmak, başka bir topluluğa karşı ortak savaş planı yapmak ya da barışı sürekli kılmak için de yapılır. Her şeyin üstünde o fikir alışverişi anıdır. Yeni aletler, teknikler, ilaçlar, dinler ve diğer bir sürü faaliyetler ve fikirlerin ticaret yoluyla yayılmasıdır. Tüccar İslam’ın Afrika’nın içlerine kadar yayılmasında en büyük araç olmuştur.

Ticaret yapmak ticaret noktalarını gerektirir – malların değişim için geleneksel olarak getirildikleri yerlerdir bunlar. Bunlar Büyük Adam’ın denetimi altında yeniden dağıtım merkezleri olabilir. Bundan dolayı şef, tacir olarak servetini ve gücünü arttırabilir. Onlar yeniden dağıtım sistemini nihayetinde yerleştirmek için gelen pazar merkezleri olabilirler. Böyle durumlarda ticari faaliyet farklı insanların karışmasına da sebep olmaktadır. Ortak bir pazar dili ile ilişkiyi kolaylaştırmak için bir çeşit ortak “para” sunulur. Ticari faaliyetin artan karmaşıklığı ve ticareti yapılan şeyin değeri hiyerarşik farklılıkların artmasına önayak olur. Bazıları var olan durumda ayrıcalıklıdır ve ticari rekabette kendilerine daha fazla ayrıcalık elde ederler ve ardından devletin oluşmasının eşiğinde daha büyük adamlar olurlar.

Dev devletlerin hudutlarında devletsiz toplumlara ilişkin bazı özelliklerden söz edilmiştir. Bu büyük devletler devletsiz topluluklarla ticari faaliyetleri ve bu devletlerin onlara yakın olmalarının bir sonucu olarak bir devlet ortaya çıkarırlar.

Sahra’nın merkezlerini ve ticaret yollarını diğer çöl göçebeleri yanında Bedeviler yüzlerce yıl kontrol etmiş ve kazanç elde etmişlerdi. Bedeviler kasabalardan ve kervanlardan elde ettikleri güçle haraç elde ederek gerçekten de garip bir sözde devletin koşullarını yaratmışlardı; haraç vermek istemeyen tacirlere kendi kurallarını uygularlardı. Bedeviler Büyük Adam’ın eşitler arasında birinci olduğu, hükümdar olarak emredemediği ve etki, manipülasyon, hatiplik ve ikna etme yeteneği ile onların amacını başarmaya mecbur kıldıkları politik bir örgüt kurmuşlardı.

Çeviren: Alişan Şahin

Visits: 48

Exit mobile version