kayıp ilamı
nereye kaçabilirim düşüncelerim
denizin kıpırtısız
yıldızlı kalabalıklar altında
bütün böceklerin ezgileriyle
dolan bu sahilde.
Uzanmak kıyıya
surat asmak sevdiğime
çay, sigara
hatta en iyisi şarabın
boşuna.
Yola devam etmek
mümkünü kesilmiş düşlere
kimsenin yaşamadığı kıyılar
saplanıp kalıvermek
bir tatil köyünde
firari düşler kurmak bir de
boşuna.
Düğümlemişim düşümü düşüncemi
hüznün anlamsızını solumaktayım
karşı yakanın ışıklarına dalarken
artık bir kayıbım
işte kayıp ilamım
boşuna.
Eylül 1985
kızıl gül ağıdı
gulüme sor
kara haberin kime verek
dostlar mahsur
düşman duysa bayram eder
kan ağlarım her gece.
Aralık 1985
açık bir günde
Dargın bir dost gibi geldi
ılık bahar havası
yetişti imdadına çok çocuklu evlerin
yetişti imdadına güneşe karşı
kıpırdamadan yüzünü göğe çevirenlerin
bugün selamsız kaçtı hüzün
görünmez oldu keder
hani nerede?
Merhaba
kırgınlıkların, yoksunlukların doldurduğu
yaşamımız!
Kış yorgunu yaşlı bir kadın gibi bahar
barıştırdı bizi en güzel işlerimizle
yarın yine kar yağabilir, yağsın
çarpabilir kondu duvarlarına hırslı bir
yağmur
ama durduramaz
hapisteki voltayı
evdeki geçim çabasını
ille de umutlanmayı gelecek günlerden.
Bu güneşli günde
siz de hoş geldiniz
içimdeki hoşnutluk, yüzümdeki gülüş
başımdaki esrik dönüş!
Aralık 1985
senden kalan
Hatıralarına demirledim
gövdeme vuruyor dalgaların
gözlerimde
martılarla minareler batmış denize
can
bu nasıl İstanbul
sevmiştim sen gitmeden önce
koşacak ne vardı selviliklere
girebilir miyim artık
penceresinde beklenilmeyen evlere
kolay mı dokunmak sevdiğin yemeklere
kıvırcık çocuk kırık bir saz şimdi duvarda
ağlasa kanatları ıslanacak türkülerin.
Aralık 1985
Views: 104