“Sana tanrısal ve insansal vb. olandan daha fazlası yakışır; Sana Senin-Olan yakışır.
Binlerce yıllık kültür, ne olduğunuzu karanlıklara gömmüş […] Silkinin ve atın bunları üzerinizden! Size Sizi unutturan özgürlüğü ‘kendinizi inkar ederek’ aramayın, bizzat Kendinizi arayın, birer egoist olun, her biriniz her şeye muktedir bir Ben olun.
Kendinizi yeniden tanıyın, görün gerçekten ne olduğunuzu ve ikiyüzlü uğraşlarınızı bir kenara bırakın, bırakın olduğunuzdan farklı biri olduğunuzu sanmakla içine düştüğünüz şu budala düşkünlüğünüzü. Size ikiyüzlü diyorum, çünkü hepiniz binlerce yıl boyunca hep birer egoist olarak kaldınız, ama uyuklayan, kendini aldatan, kaçık egoistler olarak. Siz kendinizin işkencecisi ve eziyetçisisiniz.
Hiçbir din bugüne kadar bu ya da öte dünyayla ilgili vaatler vermekten (‘uzun bir ömür’ vb.) vazgeçmemiştir; çünkü insan ödül müptelasıdır ve ‘karşılıksız’ bir şey yapmaz.
Sizin tüm faaliyet ve uğraşlarınız kendinize itiraf etmediğiniz gizli saklı, kapalı egoizmdir. Ancak bu, kendinize itiraf etmek istemediğiniz, kendinizden saklı tuttuğunuz yani açık seçik olmayan ve bu nedenle de bilinçdışında bastırılan bir egoizm olduğu için, egoizm değildir; bizzat köleliktir, hizmetciliktir, kendini inkar etmektir. Siz hem egoistsiniz hem egoist değilsiniz, çünkü egoizmi inkar ediyorsunuz. En fazla egoist göründüğünüz yerde de ‘egoist’ sözcüğüne nefret ve aşağılama kılıfını geçirdiniz.
Kendi-Olan kökende özgürdür, çünkü kendinden başka hiçbir şey tanımaz. Kendini kurtarma gereksinimi yoktur, çünkü daha başında kendinden başka hiçbir şeyi üstün görmez, kısacası kendinden çıkar ve ‘kendine döner.’
Ben, Herşeyde Herşeyim, […] Ben Herşey’im ve Hiç’im.”
Max Stirner / Biricik ve Mülkiyeti
Almancadan çeviren: H. İbrahim Türkdoğan
Norgunk Yayınları / Mart 2017
ISBN 978 975 8686-88-9
Views: 203